Doç. Dr. Özgür KILIÇKESMEZ
“Tıp eğitimini Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde, asistanlık eğitimini İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamlayan Kılıçkesmez, uzun süre Tanısal Nöroradyoloji alanında görev yapmış, ardından tamamen Girişimsel Nöroradyoloji ve Girişimsel Radyoloji pratiğine başlamış, İngiltere’de bu alanda bir yıl fellow olarak çalışmış, sonraki yıllarda ülkemizde bu alanda hizmet vermeğe devam etmiştir. Ulusal ve uluslararası Girişimsel Radyoloji
Diploması, yayın ve ödülleri mevcuttur. Son olarak Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi’nde İnvazif Radyoloji Departmanını ülkenin ve dünyanın sayılı merkezlerinden biri haline getirmek için seçkin bir ekip içerisinde kuruluş çalışmalarına devam etmektedir.”
Eğitim odaklı olanlar Tıp fakültesine veya Mühendislik fakültesine giriyorlar. Çalışmaya başladıktan sonra hekimliğin aslında bana uygun olduğunu gördüm ya da sistem bizleri adapte ediyor.
Çocukluğunuz nasıl bir yerde ve ortamda geçti? Eğitim hayatınıza etkileri ne oldu?
Merhabalar, çalışmaktan heyecan duyduğumuz Çam ve Sakura Şehir Hastanemizin bu çok özel dergisinde
bölümümüzü tanıtma şansını verdiğiniz için çok mutlu oldum. İçten teşekkür ederim. Ben Gaziantep doğumluyum. Ülkemizde özellikle şehir merkezinde doğanlar hele de stabil meslek sahibi ailelerin çocukları maalesef ilköğretimden itibaren eğitime fikse olup, ailenin ve çevrenin etkisiyle teorik yüke boğuluyorlar. Ben de
maalesef bu gruptandım.
Neden doktor oldunuz? Sizi bu mesleğe çeken ne oldu?
Eğitim odaklı olanlar Tıp fakültesine veya Mühendislik fakültesine giriyorlar. Çalışmaya başladıktan sonra hekimliğin aslında bana uygun olduğunu gördüm ya da sistem bizleri adapte ediyor.
Tıp fakültesini nerede okudunuz? Nerede ve hangi bölümde ihtisas yaptınız?
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirip, İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Radyoloji Bölümünde ihtisas yaptım. Eğer hekimlik yapıyorsanız eğitim bitmiyor bazen başka merkez veya eğitim kurumlarında bulunmanız, ayrıca her akşam olmasa da haftada birkaç gün literatür okumanız
gerekiyor.
Nöroradyoloji ne demek hangi tedavi alanını kapsamaktadır?
Radyolojinin beyin, baş-boyun, omurilik ve sinir hastalıklarının görüntülemesi ile ilgili dalıdır. Girişimsel nöroradyoloji ise bu hastalık grubuna tedavi amacıyla radyolojik yöntemleri kullanarak müdahale anlamına gelir.
Tanısal nöroradyoloji bahseder misiniz ?
Beyin ve beyin damar hastalıklarının Bilgisayarlı Tomografi (BT), Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR), anjiyografi ve difüzyon, perfüzyon, spektroskopi, traktografi ve fonksiyonel MR gibi ileri MR yöntemleri ile değerlendirilmesi, tanı konulması ve tedavinin yönlendirilmesini sağlar. Difüzyon MR son dönemlerde tedavilerdeki gelişmeler nedeniyle güncel olan inmeye dakikalar içerisinde tanı konulmasını sağlayan yegane
yöntemdir. Traktografi ve Fonksiyonel MR ise epilepsi veya tümör cerrahisinde konuşma, görme, el ayak
hareketlerini sağlayan merkezlerin hasarlı bölgelerle ilişkisini saptar ve beyin cerrahları bu şekilde daha başarılı
ameliyat yapabilirler. Hastanemiz beyin cerrahi ameliyathanesinde kurulu intraoperatif MR ile ameliyat esnasında çekim imkanı sayesinde çift kontrol şansı da bulunmaktadır.
Girişimsel nöroradyoloji hangi hastalıklıları tedavi eder?
Girişimsel nöroradyolojide asıl hastalık grubu beynin damarsal hastalıklarıdır. Bunlar arasında anevrizma (baloncuk) tedavileri başta gelmektedir.Ayrıca arteriovenöz malformasyon (AVM) adı verilen “damar yumakları” da tedavide katkıda bulunulan hastalıklar arasındadır. Beyin ve boyun damarlarında özellikle şahdamarı darlıklarında, ilaç ve cerrahinin tercih edilemediği durumlarda, stent ile darlık açılabilir. Bazı uygun beyin ve baş-boyun yerleşimli tümörleri besleyen damarların cerrahi öncesi kanlanmasını azaltmak veya çocuklardaki retinoblastomlarda tedavi etkinliğini arttırmak için direk göz içine damar yoluyla ilaç verilebilir. Beyin zarları veya omurgada damar kaçakları ve birtakım kemik tümörlerinin tanı ve taedavisinde de beyin cerrahi ile kombine tedaviler yapılabilmektedir. Girişimsel nöroradyolojinin en önemli tedavi alanlarından birisi akut inme tedavisidir. Beyin damarlarındaki ani tıkanıklık anlamına gelen bu durumda, zamanında müdahale ile beyin dokusu kurtarılarak, hastanın hayatının geri kalan döneminde felç veya başka engellerin önüne geçilebilmektedir.
Ultrasonografi (US) ve Renkli doppler ultrasonografi (RDUS) arasındaki farkı nedir?
Ultrasonografi yüksek frekanslı ses dalgaları kullanılarak vücut içindeki organların ve diğer yapıların görüntülenmesidir. Sıvı içeren organların ve yumuşak dokuların incelenmesinde yararlıdır. Kemik gibi katı
yapılar ve akciğer gibi hava dolu organlar ultrasonda görünmezler. Renkli Doppler US aynı ultrasonografi
cihazındaki damar gösterme fonksiyonudur, inceleme esnasında atar ve toplar damarları görüp, tıkanıklık veya
pıhtılaşmalar görüntülenebilir.
Nöroradyoloji hangi hastalıkta, hangi yöntemin kullanılacağı neye göre karar veriliyor?
Bu nöroradyoloji eğitiminin bir parçasıdır, eğitim döneminde okuyup, uygulamaları izlemek, deneyim kazanmak
vasıtasıyla oluyor. Bir de temel prensipler vardır örneğin BT, damarları çok iyi gösterir ancak hastanın böbrek
fonksiyonlarında azalma var ise kontrastlı çekim yapmak yerine, Doppler veya MR anjiyografi yapılır. MR’nin yumuşak doku çözünürlüğü çok başarılıdır beyin hastalıklarında ilk tercihtir, ancak BT de çok hızlı bir yöntemdir ve kemik dokuyu, akciğerleri de çok iyi gösterir bu nedenle örneğin travmada ilk seçenektir.
Nöroradyoloji Bebek ve Çocuklara tanı ve uygulama nasıl yapılmaktadır?
Teknik olarak erişkinlerdekinden farkı bulunmamakla beraber, çekimlerin hareketsiz yapılması gerektiğinden
Anestezi uzmanları bize eşlik etmektedirler. Bebekler ve küçük çocuklarda sedoanaljezi yeterli olmaktadır ancak
özellikle nöroradyolojik tedaviler yapılacak ise genel anestezi uygulanır. Çocukların vücut hacimleri düşük olduğundan kontrast madde miktarı, radyasyon miktarı azaltılır ve gonad koruyucu kurşun plakalar kullanılır.
Nöroradyoloji de acil olarak müdahale de neler yapılmaktadır. Nelere dikkat edilmelidir?
En sık uyguladığımız acil müdahale Nöroloji bölümü ve daha birçok bölümün yardımı ile 6-8 saatten önceki akut inme/strok durumlarında damardaki pıhtının çıkarılması ve kalıcı felcin önüne geçilmesi işlemidir. Cerrahiye uygun olmayan kanamış anevrizma, AVM, veya travma sonrası damar yaralanmalarında damar tıkama (embolizasyon) işlemidir. Beyin damarları hassas yapılar olduğundan yüksek teknolojili cihazlarla çalışmak gerekir.
Klinik içi yapılanmanızdan bahseder misiniz? Kimlerle beraber çalışıyorsunuz? Kimler ne iş yapıyor? Özellikli işler yapan meslektaşlarınız var mı?
Hastanemizde Radyoloji çok geniş bir alana sahip, her binanın altında toplam 8 görüntüleme merkezi ayrıca bir periferik/onkolojik ve bir de girişimsel nöroradyoloji merkezimiz var. Halihazırda biri 3T, biri 1.2T açık olmak üzere 8 MR cihazımız, bir 640, bir 256 ve dört 128 kesitli BT cihazımız, 3 Mamografi, 2 Skopi, 2 Kemik dansitometri, çok sayıda US ve Dijital Röntgen cihazımız, 2 biplan, 2 monoplan DSA cihazımız bulunmaktadır. Hastanemiz sorunların çözüldüğü bir merkez olduğundan tüm Radyolog arkadaşlarımız sistem bazlı (Nöroradyoloji, kas iskelet, çocuk, meme…gibi) çalışan üst düzey bilgi sahibi özellikli hekimlerdir.
Diğer bölümlerle ilişkileriniz nasıl? İletişimi artırmak için neler yapıyorsunuz?
Hastanemiz kurulduğu ilk hafta onlarca Konseye ev sahipliği yapmaya başlamıştır. Yani hastanemizdeki her hekim gibi yaptığınız işlemlerde diğer hekimlerin fikrine başvurmak ve onayını, önerilerini alma şansınız var. Bir
de iletişimde kalmam gereken hekimlerle hemen telefon veya online iletişim ağını kuruyorum.
Klinik, poliklinik şartlarınızdan bahseder misiniz?
Tanısal Radyoloji hizmeti verdiğimiz Görüntüleme Merkezlerinin her blokta giriş katta olması hastalarımız
için büyük bir kolaylık sağlıyor. Kapılarda ve cihazlarda yığılmalar oluşmuyor. Girişimsel Nöroradyoloji polikliniği hastanemiz B Blok 1. Kat B18’de bulunmaktadır. Direkt başvuru yapan hastalarımızı muayene edip, tedavi gerekirse randevularını ayarlıyoruz. 22 günübirlik yatağımız ve dört yataklı servisimiz mevcut olup ve
takip/tedavilerini biz yapıyoruz.
Bize biraz ailenizden bahseder misiniz?
Öğretmen bir ailede yetiştim. Eşim de girişimsel kardiyolog yani x ışın yoğun bir aileyiz, orta öğretimde okuyan iki kızım var ve çalışma şartlarımızı gördüklerinden hekim olmak istemiyorlar.
Herhangi bir hobiniz, müzik, sanat veya sportif bir etkinliğiniz var mı? Önceden veya hala
devam eden?
Günlük yürüyüş ve haftada birgün yoga/meditasyon yapıyorum.
Peki fobileriniz var mı? En çok neden korkarsınız?
Yüksekten korkarım
Hastanenin geleceğine yönelik hayalleriniz nelerdir? Bu hastaneyi diğerlerinden ayıracak olan neleri yapmak istiyorsunuz?
Radyolojide kurucu ekipteyim ve sonradan aramıza katılan ve katılacak olan meslektaşlarımın mutlu olmasını,
istedikleri gibi çalışabilmelerini, bilimsel çalışmalar yapılmasını, uluslararası fellowlar yetiştirmeyi, çok iyi bir
Radyoloji asistanlık eğitimi verebilmeyi ve de diğer klinik meslektaşlarımı ve de hastalarımızı verdiğimiz hizmetle tatmin edebilmeyi hayal ediyorum. Bu hastaneyi diğerlerinden farklılaştıracak her görüntüleme ve her girişimsel tedavi yapılıyor olsa da, eğitimin sınırsız olduğu uluslararası bir merkez olmamızı sağlayacak kaliteli insan gücü ve cihaz alt yapısını tamamlamak istiyorum.
Hayvanları sever misiniz? En çok hangisi?Evinizde hayvan besliyor musunuz?
Köpekleri çok severim ama bahçeli bir ev olmadığında uygun olmadığını düşünüyorum. İki sene su kaplumbağası
beslemek zorunda kalmıştım (biliyorsunuz hayvanlara edinenler değil de zorunda kalanlar bakıyor genelde).
Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde akademik çalışmaların, özellikle de kaliteli araştırmaların yapılmasını desteklemek amacıyla neler yapmayı planlıyorsunuz?
Herkesi özgür bırakmayı ve bu konuda doğal yetenekli hayal gücü yüksek, çalışkan gençlerin önünü açmayı
desteklemeyi düşünüyorum.
Peki bu kadar çok çalışmak özel yaşantınızı ve sağlığınızı olumsuz etkilemiyor mu? Kendinizle ve ailenizle nasıl ilgileniyorsunuz?
Hekimlerin ve tekniker, hemşire gibi diğer sağlık çalışanlarının en büyük sorunu zaten bu. Stress düzeyimiz çok yüksek, hele de nörogirişimsel işlemler çok hassas, eğitim eğrisi çok yatay yani bir kişinin yetişmesi anjiyo bilenler için dahi en az ekstra beş yıl gerektiriyor. Ayakta kurşun önlükle x ışını altında, uzun süreler duruyor ama hiç hareket edemiyoruz, düzensiz ve yetersiz uyku ile sağlıksız beslenme sarmalı bizleri yoruyor, hele de sağlık çalışanı kadınlar biz erkeklerden çok daha fazla yoruluyorlar. Bizlerin çocukları bizi çok az ve de yorgun, tükenmiş halde görüyorlar.
Bundan sonraki kariyer planınız nedir?
İşimi yapmaya devam etmek, güncel tedavileri uygulamak, dünyayı etkileyen pandemi süreci biterse farklı uluslararası merkezleri kısa süreli gözlemlemek istiyorum.
Sonuç olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Derginizin uzun yıllar keyifle okunmasını dilerim.